top of page

ESPRESSOLAB'IN ÜNLÜ PASTA ŞEFİ ANTONIO BACHOUR İLE İŞBİRLİĞİ


Türkiye'den çıkan ve son yılların en başarılı markalarından biri olan Espressolab, ‘Dünyanin En Iyi Pasta Sefi’ ödülünün sahibi Amerikali sef Antonio Bachour’u Espressolab Roastery’de agirladi. Antonio Bachour’un reçetelerinden özel tatlarin egitimini alan Espressolab sefleri, tarifleri 15 temmuzdan itibaren Merter ve Caddebostan magazalarinda misafirleriyle bulusturacak.



Bu işbirliğinde EspressoLab'in yaptığı en önemli hamle, özellikle 3.dalga kahve sektöründe neredeyse tüm markaların kahve yanında yenen yiyeceklere çok özen göstermedikleri ve ağırlıklı olarak donuk ürünler kullanmaları konusunda bir saptama yapması ve tatlılar ve pastalar konusunda Dünyaca ünlübir şefle işbirliği yaparak çıtayı yükseltmiş olması.


Türkiye’ye ilk defa 2009 yilinda geldigini ve o zamanlar sadece Türk tatlilarinin ön planda oldugunu ifade eden Antonio Bachour, “Bugün görüyorum ki Türkiye’de pek çok ülkenin tatlilari yapiliyor ve birçok yeni kafe açiliyor. Markanin bu anlamda fark olusturdugunu düsünüyorum. 20’yi askin tatli çesidi ve taze ürünleri ile müsterilerine çok özel bir deneyim yasatiyor. Türkiye’ye her geldigimde Espressolab’i fark ediyordum. Geçtigimiz yil Gastromasa’da Espressolab’in sefleri Ünal ve Sara ile tanistim. Birlikte bir is birligi yapmak istediklerini söylediler. Bu teklifi duyunca oldukça heyecanlandim. Çünkü aslinda marka ile çok ortak noktamiz var. Bunlardan en önemlisi ise kalite ve tazelik” seklinde konuşarak, işbirliğinden memnuniyetini de belirtti.

Hayata geçirdikleri is birligi ile birlikte hazirlanan tatlilarin müsterilere farkli bir deneyim alani olusturacagini belirten Bachour, “Artik günümüzde insanlar sadece bir kahve içmek için kafelere gitmiyor. Ayni zamanda bir deneyim yasamak, vakit geçirmek ve farkli tatlar kesfetmek istiyor. Bizler de bu bakis açisiyla daha iyi bir kahve deneyimi yasatmak için özel reçeteli tarifler hazirladik. Ürünlerimizde bolca çikolata ve meyve kullandik. Tüm tatlilarimizin hem sicak hem de soguk kahveler ile birlikte uyumla tüketilebilmesine özen gösterdik. Espressolab misafirlerinin de keyifle deneyimleyecegi farkli tatlar hazirlamaktan ve bu keyifli is birliginden oldukça mutluyum” ifadelerini kullandi.



Kahve dükkanlarinda misafirlere sunulan yiyeceklerin de kahvenin niteligi kadar önemli oldugunun altini çizen Espressolab Pazarlama ve Kurumsal Iletisim Müdürü Ersin Kefeli ise, “Kahvecilerin sayisi dünyada giderek artiyor ve önemli bir popüler kültür haline geliyor. Ancak, pazar analizi yaptigimizda kahvenin yaninda sunulan ürünlerin kahve kadar önemli görünmedigini gözlemliyoruz. Kahve dükkanlarina giden misafirler ise içtikleri kahvenin kalitesi kadar yedigi sandviçin, pastanin veya firin ürünlerinin taze ve lezzetli olmasini bekliyor. Marka olarak biz de degisen tüketim aliskanliklarinin farkindayiz ve mutfagimizi kahvemiz kadar önemsiyoruz. Ürünlerimizi günlük üretiyor, misafirlerimizi sadece bize özel lezzetlerle bulusturmaya özen gösteriyoruz. Birçok magazamizda ise açik mutfak konsepti ile misafirlerimizin karsisina çikiyoruz. Böylelikle, kahve severlerin seflerimizin taze üretim yaptigini bizzat görmesini arzuluyoruz. Bu kapsamda bu yil dünyanin dört bir yaninda sefler agirladik. Özellikle dünyaca ünlü pasta sefi Antonio Bachour ile yaptigimiz is birligi bizim için çok kiymetli” diye konustu.


EsspressoLab'in bu önemli hamlesinin sektörede örnek olmasını diliyoruz.

Comentarios


bottom of page